18 Eylül 2008

Gül, Gülen'in iftarına katılacak

Fethullah Gülen Cemaati'nin her yıl New York'taki Waldorf Astoria Oteli'nde düzenlediği "Dostluk Yemeği"ne bu yıl BM Genel Kurul toplantıları için ABD'ye gelecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın yanı sıra eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın katılması kesinleşti. Clinton ve Gül, gecede birer konuşma da yapacak.

25 Eylül Perşembe akşamı verilecek iftar yemeğine New York ve New Jersey eyalet senatörlerinin yanı sıra akademik çevrelerden ve sanat dünyasından isimler de davet edildi. Gülen Cemaati'nin geçen yıl da düzenlediği "Dostluk İftarına" New York Senatörü Hillary Clinton ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katılmıştı.

Cemaat, geçen yılki yemekte Hillary Clinton'ın başkanlık seçim kampanyası için 250.000 dolar bağış toplamıştı.

Kaynak: Vatan Gazetesi

Dincilerin gözdesi Emre Aköz

Son birkaç yıldır yıldızı parlayan, dinci medya ve AKP yandaşları tarafından beğeniyle takip edilen Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, TVNet kanalında yayınlanan Bakış Açısı programına sarhoş çıktı. Program sunucusunun "selamünaleyküm" sözünü "Allah'a emanet ol diyor" şeklinde çevirmesi de dikkatlerden kaçmayan ayrı bir ayrıntı oldu.

17 Eylül 2008

Sözde müslümanlar, sözde vatanseverler!

‘ANATOLIA' isimli belgeselin Kayseri'deki çekimleri sırasında Tarihi Kayseri Kalesi'nin surlarına asılan Bizans bayrağı galeyana neden oldu. Yaklaşık 50 kişilik grup Kayseri Kalesi’ne haçlı bayrağı asıldığını söyleyerek, belgeselin yönetmeni ve yapımcısı Tanyolaç Türkben’e tepki gösterdi. Tepki üzerine Bizans bayrakları surlardan indirilirken çağırılan polis ekipleri öfkeli grubu dağıttı.

Anadolu uygarlıklarını anlatan ‘Anatolia' isimli belgeselin çekimleri sırasında Tarihi Kayseri Kalesi surlarına asılan Bizans bayrakları tepkiye neden oldu. 50 kişilik grup, “Biz Müslümanız, bu haçlı bayraklarının burada ne işi var” derken, belgeseli çeken ekibe tepki gösterdi. Tepkilerin çoğalması üzerine belgeselin yönetmeni Tanyolaç Türkben, polisi arayarak yardım istedi.

Bu sırada halkı yönlendire bazı kişiler, “Kalenin surlarına çıkıp bayrakları indirelim” dedi. Ancak, gelen resmi ve sivil polisler gerginliği kontrol altına aldı. Tepkilerin artması üzerine Bizans bayrakları surlardan indirildi. 30 kişilik belgesel ekibi malzemelerini toplarken bölgeden uzaklaştı. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, film ekibinin meydana gelen olayla ilgili şikayetleri bulunmadığını o nedenle gözaltına alınan olmadığını söyledi.

Yönetmen Tanyolaç Türkben, çekim sırasında meydana gelen olay ardından Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi'ne çağrıldı. Çekimlerle ilgili valilikten izin aldıklarını belirten Türkben, polis yetkililerine bundan böyle çekim yapacakları yerler ve saati konusunda bilgi verdiğini, tepkinin organize hareket olmadığını, yoldan geçen kişilerin bir araya gelerek galeyana gelmesi sonucu oluştuğunu bildirdi.

KAYSERİLİ YÖNETMEN NE DEDİ?

Belgeselin Yönetmeni Tanyolaç Türkben, beklemediği bir tepkiyle karşılaştığını söyledi. Türkben, şöyle konuştu:
“Ben de Kayserili'yim ve yaptığım her şeyi Kayseri için yapıyorum. 6 bin yıl öncesinden 7- 8 uygarlığı bu belgeselde işlemeyi düşünüyordum. 15 yıldır bu işi yapıyorum ilk kez böyle bir olayla karşılaştım. Bizans bayraklarını buraya asmamızın nedeni Bizanslılar tarafından yapılan bu kale ile ilgili bilgi vermekti. Daha gerçekçi olması için o bayrağı oraya koymak zorundaydım. 30 kişilik ekiple çalışıyorduk. Sinema tadında bir belgesel olacaktı, diğer illerde de böyle tepki olursa belgeseli çekemeyeceğim. Ben de Müslümanım. İnsanlar bu belgeseli izledikten sonra faydalı bir iş olduğunu anlayacaklar.”

Hunat Camii önünde bir süre bekleyenler polisin uyarısı üzerine dağılmak zorunda kaldı.

Kaynak: Hürriyet

Not: Ülke toprakları, kurumları, limanları vb. yabancılara satılırken gıkını çıkarmayan halkımız(!), belgesel çekimi için kaleye asılan bir bez parçası için galeyana gelebiliyor. Sindirilmiş bir halkın göstergesidir bu...

AKP'li Zeki Ergezen'den şaşırtmayan sözler

14 Eylül 2008

Kitap Önerileri - 2

Eser Adı: Köstebek
Yazar: Necip Hablemitoğlu
Yayınevi: Pozitif Yayınları

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz; en doğru, en hakiki tarihat, tarikat-ı medeniyedir; medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kafidir..."

Mustafa Kemal Atatürk

Yıl 2002, Dr. Necip Hablemitoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecin sancılarını yaşıyor" diyerek endişelerini dile getiriyor, bulgularını ortaya koyuyor:

"Yeni bin yılın şeyhlerinin, dervişlerinin, müritlerinin ve meczuplarının amaçlarının da değiştiği gözlemleniyor. Artık amaç, bir şeriat devleti kurmak değil. Şriat, iktidarı, parayı, her türlü gücü ele geçirmenin sadece simgesel kliseleşmiş adı. Mürtecilik yani gerilik de artık salt dinsel anlamda kullanılmıyor."

"Bunlara karşı olmak, onaylamamak artık yetmiyor... Her gerçek kamu görevlisinin mağdur olma pahasına, elini taşın altına koyması; devletimizin, tam bağımsızlığımızın geleceği açısından inisiyatif kullanırken canının yanmasını, bedel ödemesini göze alması gerekiyor."

"Ben Türküm ve Başka Türkiye yok" diyerek yola çıkmış ve bunun bedelini canıyla ödemiş gerçek bir aydın olan Necip Hablemitoğlu, "Köstebek" kitabında irtica tehdidini, devlet kademelerindeki örgütlenmelerini kuşkuya yer bırakmadan belgelerle ispatlıyor.
Related Posts with Thumbnails