16 Nisan 2008

Tarih Önünde Hesap Vereceksiniz

Derin ve sessiz bir ilkyaz güneşi altındayım...

Çoğu kez umutluyduk, aydınlığa açılan pencerelerden yaşamımızı çoğaltırdık. Minik sevinçlerle sarılırdık evrenin gökkuşağı rengine.

Ne kıskançlık gölgesi, ne ikiyüzlülük ne de kötücül düşünceler olurdu çevremizde...

Metin Altıok'un dizelerinde duvarları yıkan yıkıcıları tanır; Arthur Rimbaud'un sevdalar çağında yaşayan kadınlarla avunurduk...

Necati Cumalı'nın Urla iskelesinden esen rüzgâr imbat Kordonboyu'nda yalar geçerdi yüzümüzü ve İlhan Ağabey'le birlikte rakılarımızı içerken...

Bir İstanbul sabahında yazıyorum bugün okuyacağınız yazıyı...

İlhan Selçuk saat sekizde ameliyata alındı...

Böyle bir günde ne yazabilirim ki?

Cumhuriyet'in manşetini (12 Nisan 2008) anımsıyorum birden...

"Dikkat çeken Zaman..."

28 Mart günü gözaltı sürecinden sonra "Bizim Savcıya 'Abi' Nasihati" başlıklı yazısıyla ilgili, Adalet Bakanlığı, İlhan Selçuk'la ilgili soruşturma için harekete geçmişti...

Adalet Bakanlığı, Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen talimata "Zaman gazetesi" nin fotokopisini eklemişti...

Ey sevgili okur, şaşırdın değil mi Cumhuriyet'in manşetini görünce...

İlhan Selçuk'un yazısını bir gün sonra Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi yayımlıyor, Adalet Bakanlığı da "adli görevini yapanı etkileme" suçu işlendiğini öne sürüp soruşturma buyruğu veriyor...

İlhan Selçuk, Zaman'da değil Cumhuriyet'te yazıyor...

İşin içinde iş var...

Cumhuriyet'e ve İlhan Selçuk'a öfkeli "Zaman" cılar "Bizim Savcı'ya 'Abi' Nasihati" başlıklı yazısını çarpıtarak veriyor 29 Mart'ta:

"İlhan Selçuk, kendisini gözaltına aldığı Savcı Zekeriya Öz'ü tehdit etti..."

***

Çayımı yudumlarken Devrim Sevimay'ın Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'yle bir süre önce yaptığı söyleşiyi anımsıyorum...

Devrim'in, "Fethullah Gülen ABD'den Türkiye'ye ne zaman gelir" sorusuna Gülerce yanılmıyorsam şöyle yanıt vermişti:

"Biz, İlhan Selçuk'un Fethullah Gülen'le ilgili yazılarına, Cumhuriyet'in yayınlarına bakıp öyle karar veririz..."

Yazı özetle böyleydi!...

Söyleşi yayımlandığı gün İlhan Selçuk beni odasına çağırıp "Devrim'in söyleşisini okudun mu" diye sorup eklemişti:

"Yahu bu Fethullahçılar, beni ve Cumhuriyet'i, devleti yönetiyor sanıyorlar; başıma bir şey gelirse sorumlusu Zamancılar ve Fethullahçılardır, haberin olsun..."

Dün sabah Ortaköy'den Amerikan Hastanesi'ne gelirken bunları düşündüm...

Acaba İlhan Selçuk'un Ergenekon'dan ötürü gözaltına alınışı, Cumhuriyet gazetesine yönelik bir operasyon muydu?

İstihbarat birimleri, yargı, siyasal erk İlhan Selçuk'un iki kez kalp krizi geçirdiğini, 2007'de zatürree olduğunu biliyor muydu?

Kafamda şöyle bir soru oluştu:

"İlhan Selçuk'u gözaltına alır, işi bitiririz..."

İlhan Selçuk 83 yaşında... 48 saat sorguda kaldı Akın Atalay'la birlikte...

Ve İlhan Selçuk, 13 Nisan Pazar akşamı Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız'ı telefonla arayıp şöyle dedi:

"İbrahim, ateşim yükseldi, iyi değilim..."

İlhan Selçuk bir saat sonra Amerikan Hastanesi'ndeydi...

O arada üçüncü kalp krizini geçirmişti İlhan Selçuk...

****

Ben bu yazıyı yazarken de çok kritik bir ameliyat geçiriyor İlhan Ağabey...

İlhan Selçuk'u hâlâ en acımasız biçimde suçlayanlara soruyorum:

"Siz gerçekten insan yüreği taşıyor musunuz?"

Adalet Bakanlığı yetkilileri, size soruyorum:

"İlhan Ağabey'in 'Bizim Savcıya 'Abi' Nasihati' yazısını bir kez daha okuyun, oradaki ironiyi anlamaya çalışın..."

İlhan Selçuk'u gözaltına aldıranlara, siyasi erke, bir çift sözüm var:

"Eğer İlhan Selçuk'un başına bir şey gelirse iki elim yakanızdadır, tarih önünde hesap vermekten asla kaçamayacaksınız..."

Hikmet Çetinkaya - Cumhuriyet, 15 Nisan 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails