12 Eylül 2008

RTE’nin Davalarla Derdi Ne?..

Günümüz Türkiye’sinde iki dava ortalığı birbirine katıyor...

Başbakan Recep Tayyip Bey iki davanın da içinde...

*

Başbakan Erdoğan kendisini açıkça Ergenekon davasının savcısı ilan etti...

“- Ben Ergenekon davasının savcısıyım...”

Oysa herkes Ergenekon davasının savcısı olarak Zekeriya Öz’ü biliyordu...

Meğer bu davanın asıl savcısı AKP’nin, iktidarın, hükümetin başıymış...

*

Dava sürüyor...

Ama, yine herkes biliyor ki bu davanın ne sorgulaması sorgulamaydı, ne iddianamesi iddianame...

Çünkü Başbakan’ın savcısı olduğu dava hukuki değil, siyasidir...

Zaten Ergenekon davasının ne sorgulaması hukuka ve yasalara uygundur, ne de iddianamesi hukuka ve yasalara uygun...

Başbakan RTE’nin böyle bir davanın savcısı olması ne anlam taşıyor?..

*

Gelelim ikinci davaya..

Deniz Feneri davası..

Başbakan bu davanın da içine cumburlop girdi...

Bu kez RTE davanın savcısı değil, adı dava iddianamesinde geçiyor...

Peki, Deniz Feneri davasının içeriği ne?..

Hortumculuk...

Üstelik Deniz Feneri davası Ergenekon gibi Türkiye’de görülmüyor...

Almanya’da sürüyor...

Almanlar bakmışlar ki İslamcılık tezgâhı kuran birtakım Türkler, saf Türkleri kim vurduya getirmişler...

Olaya el koymuşlar...

*

Ama Başbakan bu işe bozulmuş, Türkiye’de davanın haberlerini yansıtan grubun patronu Aydın Doğan’ı düşman ilan etti...

Erdoğan, Doğan’a diyor ki:

- Gazetelerinde Deniz Feneri davasının haberlerini yayımlamayacaksın!

Açıkçası Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Feneri davasında da hızlı taraf olup çıktı...

Allah aşkına Tayyip Bey neden bu davalara bulaşıyor?..

Niçin Ergenekon’da savcılık, Deniz Feneri davasında avukatlık yapıyor?..

*

Bu sorunun yanıtı pek yakında ortaya çıkabilir...

Herkes de şaşırabilir...

Ergenekon ile Deniz Feneri, Başbakan’ın kişiliğinde bütünleşen tek davaya dönüşüyor...

Bu da hayra alamet değil...

İlhan Selçuk - Cumhuriyet, 12 Eylül 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails