25 Haziran 2008

Çelik'in Said Nursi Çarpıtması

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Saidi Nursi" hakkında 2000 yılında hazırladığı ve bir sempozyumda sunduğu bildirideki değerlendirmelerin "çarpıtma" olduğuna dikkat çekilde. Eğitim-İş İstanbul Şubesi, Çelik'in bildirisini inceleyerek hazırladığı raporda, Saidi Nursi'nin "olumlanmaya" çalışıldığına, hakkında söylenenlerin gerçeği yansıtmadığına işaret etti.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, 2000 yılında "Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu-5"e sunduğu, "Bediüzzaman'a Göre Cumhuriyet ve Demokrasi" başlıklı bildirisindeki bilgilerin "çarpıtıldığına" dikkat çekildi. Said Nursi konusundaki inceleme ve araştırmaları bulunan Eğitim-İş İstanbul Şubesi Başkanı Vahap Güzey'in imzasını taşıyan rapora göre, Çelik'in bildirisindeki bazı görüşleri ve gerçekler şöyle:

Bildiride: "Şarkı cehaletten kurtarmak için geldiği İstanbul'da Sultan Abdülhamid'e vazifesini hatırlatacak, huzurda istibdat aleyhinde ve hürriyetin lehinde konuşacak kadar da açıksözlüdür. Bediüzzaman'ın söylenmesi gereken doğruları pervasızca söylemesi, onun 'deli'liğine yorulmuş ve kendisi bir süre Toptaşı Tımarhanesi'ne kapatılmıştır." deniyor. Gerçekte ise Said Nursi, Abdülhamid'e bir dilekçe ile başvurur. Dilekçede Kürdistan olarak adlandırdığı bölgede 3 tane medrese açılmasını ve burada Kürt gençlerin eğitim görmesini ister. Bu hareketi neticesinde tımarhaneye gönderilmiştir.

Bakan Çelik, "Milli Mücadele'nin, Kuva-yi Milliye hareketinin en ateşli savunucularından olan Bediüzzaman, İngilizlerin İstanbul'u işgal etmeleri üzerine onlara karşı 'Hutuvat-ı Sitte' isimli eserini yayınlamış ve Kuva-yi Milliye hareketine destek vermek için Ankara'ya gelmiştir" diyor. Aslında, Said Nursi, İngilizlerin işgal planına uygun olarak Kürt Teali Cemiyeti kurucuları arasında yerini almıştır.

Çelik bildirisinde, "Bediüzzaman, laiklik perdesi altında bazı devlet görevlilerinin dinsizlere yardım ettiğini söyler" diyor. Oysa Said Nursi sıkça hezeyanlara kapılmaktadır; bu da bir hezeyandır. Nursi'nin bir hezeyanı ise Atatürk ile ilgilidir. Emirdağ Lahikası'nda; "Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlığını Mustafa Kemal'e vermediğim için bana hücum ediyorlar" der.

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (24 Haziran 2008)

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails