01 Ağustos 2008

Sadaka

Yatıp kalkıp “Verilmiş sadakamız varmış” diyor başka bir şey demiyor Kemal Öncü. Neden mi? Çünkü şöyle diyor:

“Yatalım kalkalım, şu Ergenekon darbecilerini hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak medyada teşhir eden, yargılayan ve mahkum edenlere dua edelim. Verilmiş sadakamız varmış beyler! Bunlar darbe yapabilseymiş eğer, 12 Martları, 12 Eylülleri mumla arayacakmışız da haberimiz yokmuş. Türkiye, Türkiye olalı böyle darbe görmedi derim de başka bir şeycikler demem. Bir kere ‘darbe’ dediğinin arkasında ABD olur. ABD’nin izni olmadan, parmağı olmadan darbe yapmak kimin haddine? Ama bunlar yapacakmış meğer!

Ne kadar bağlantıları varsa birer birer açıklandı, Atatürk’ten Ahmet Necdet Sezer’e herkes bir şekilde Ergenekon’a bağlandı ama ABD bağlantısı yolunda en ufak bir ima bile yok. Demek ki bunlar ABD’ye rağmen darbe yapacak kadar güçlü bir örgütmüş, Allah razı olsun bunları teşhir edip kendilerini savunma fırsatı bile vermeden infaz edenlerden. Sonra; açıklandı da ben mi görmedim, var mı bu teröristlerin yerli yabancı büyük sermaye bağlantısı? Türkiye’de darbe olacak, arkasında sermaye olmayacak. Arkasında sermaye olmayan darbe ne demek? Sermayeye karşı darbe demek! Bunlar arkalarına ABD’yi almadıkları gibi sermayeyi de almadan yapacaklarmış meğer mahut darbeyi. Şeytan kulağına kurşun...

O ne güçlü bir örgütmüş yarabbi! Benim aklım hâlâ almamakta ama sizinki elbette alır. Baksanıza silahlara ne kadar müthiş; üç el bombası, beş pompalı tüfek, sekiz de bıçak. Her babayiğidin harcı mıdır? Değildir! Askeri birlik yok, zırhlı birlik yok, arkada ABD yok, darbe finansörünün kendi cenazesini kaldıracak parası yok ama ortada yapılacak bir darbe var.

Hani diyorum, asker olmadan on bin kişiye kırmızı kalpak, on bin kişiye kırmızı bere giydirerek mi yapacaklardı acaba darbeyi renkli devrim misali? Bunların George Soros bağlantısı da açıklanmadı ki birader! Allah, bunları derdest edip yargıç karşısına çıkarmadan posalarını çıkaranlardan, ölüme gönderenlerden razı olsun. Böyle medya her memlekete lazım, çok şükür ki bizde var.”

Oral, borcunu çift taraflı ödüyor!

GEÇEN akşam televizyon kanallarından birine çıkan Radikal gazetesi yazarı Oral Çalışlar, Ergenekon iddianamesi üzerine engin görüşlerini sıralarken ilginç laflar da etmiş. Programı seyreden Sıtkı Ergüney anlatıyor:

“Oral iddianameyi savunurken, İlhan Selçuk’un bir sohbet sırasında ‘iyi’ ve ‘kötü’ darbe ayırımı yaptığını büyük bir heyecanla açıkladı ve ‘İnanmazsanız gidip kendisine sorabiliriz’ dedi. Ergenekon’da aynı adı paylaştığı ülkücü teröristle soyadı benzerliğinden başka bir benzerliği olmadığını kamuoyuna açıkladıktan sonra ‘Doğrucu Davut’ rolüne soyunan Oral, böylece bir yandan savcıya yardımcı olmaya çalışan bir yandan da ne kadar güvenilir bir insan olduğunu sergilemekten kendini alamadı. Bu vesile ile iddianamedeki gizli tanıklardan birinin Oral olabileceği yolundaki düşüncelerimiz pekişti. Öteki gizli tanıklar arasında Hasan Cemal’i de görürsek hiç şaşmamak gerek. Meslek yaşamında Başbakan RTE’nin uçağına binebilen ilk ve tek Cumhuriyet yazarı olma payesine erişen Oral, Cumhuriyet’ten ayrılırken yazdığı veda yazısında İlhan Selçuk’tan övgü ile söz etmiş ve kendisine çok şey borçlu olduğunu söylemişti! Demek ki yeni konumuyla birlikte borcunu çift taraflı olarak böyle ödüyor.”

Deniz Som - Cumhuriyet, 31 Temmuz 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails