19 Ağustos 2009

‘Yol Haritası’nın Mühendisi Kim?..

PKK lideri Öcalan’ın son avukat görüşmesinde en çok Fethullah Gülen’le ilgili söyledikleri dikkat çekti. Peki, “Ben Fethullah Hoca’yı olumsuz değerlendirmiyorum. Demokratik temelde, karşılıklı yaklaşımlar olabilir” diyen Öcalan, durup dururken konuyu neden bir cemaat liderine getirdi ve zeytin dalı uzattı?

PKK’lilerle Fethullahçılar arasındaki gerginlik son üç yılda doruğa ulaştı. Zaman gazetesi ve Aksiyon dergisinde PKK’nin “Ergenekon”la ilişkilendirilmesine kadar uzanan yayınlara örgüt, Roj TV ve diğer yayın organları üzerinden sert tepkiler verdi. Hatta PKK’nin milis yapılanmaları, artan gerginlik üzerine çeşitli kentlerde Fethullahçılara ait yüzlerce araca molotofkokteyli attı.

Zaman gazetesinin Avrupa ülkelerindeki bazı bürolarının kundaklanmasına varan saldırılar, güvenlik güçlerinin DTP’nin “Türkiye Meclisi” adlı yapılanmasına yönelik geçen aylarda yaptığı operasyonla doruğa çıktı. Operasyonun başlamasından iki gün sonra örgütün yayın organlarından ANF’de yayımlanan bir analiz de PKK-cemaat arasındaki sıkıntının boyutlarını dışavurdu. “Fethullah Gülen 2. Abdülhamid’in intikamını alıyor!” başlıklı yazıda, AKP’nin, Ergenekon operasyonuyla Kemalizmin direnç noktalarına vurduğuna dikkat çekilerek şu görüşlere yer verilmişti:

“Tasfiye süreci gelişirken Fethullahçı oluşum durumdan vazife çıkararak kendi derin devleti ve Ergenekon’unu kurmaya başlamıştır. Ama Gülen cemaati şunu unutmamalıdır ki, Kürtler eski Kürtler değildir. Kemalistlere yaptığınızı Kürtlere yapamayacaksınız.”

Gerginlik sürerken PKK yöneticilerinin Fethullahçılara yönelik tepkileri durmadı. Örneğin Kandil Dağı’ndaki örgüt yöneticilerinden Cemil Bayık açıkça Fethullahçılara yönelik mücadele çağrısı yapmıştı! AKP’nin ideolojik ve maddi gücünü Fethullahçılardan aldığına dikkat çeken Bayık, “AKP’yi başarısızlığa uğratmak istiyorsak, Fethullahçılara karşı mücadele etmemiz, etkisiz kılmamız gerekiyor. AKP’nin etkisizleştirilmesi buradan geçiyor” diye konuşmuştu.

Öcalan’ın manevrası!..

Önceki gün Fethullahçılarla yakınlaşma çağrısı yapan Öcalan, 5 Ocak’taki avukat görüşmesinde Gülen’in faaliyetleriyle ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı:

“El Kaide ile Araplar denetim altında tutulmaya çalışılıyor. Fethullah Gülen’le de Türkiye’deki İslami hareket kontrol edilmeye çalışılıyor. Gülen’in Amerika’da tutulmasının sebebi, İslami hareketi kontrol altında tutarak ikinci bir Humeyni olayının önüne geçilmek istenmesidir.”

Öcalan, 24 Haziran’daki açıklamasında ise Gülen’i küçümsemişti. Ergenekon operasyonunun ardında Fethullahçılar olduğuna ilişkin iddiaları değerlendiren Öcalan, “Basında Gülen’den bahsediyorlar ama tek başına onun buna gücü yetmez, onu bu kadar büyütmeye gerek de yoktur. Sonuçta Erzurumlu bir köy imamıdır” demişti!

PKK’nin Fethullahçılara yönelik eleştirileri bununla da kalmadı. Geçtiğimiz aylarda Kandil Dağı’nda Milliyet yazarı Hasan Cemal’e konuşan Murat Karayılan, şunları söylemişti:

“Bize karşı son üç dört yıldır neden saldırganlaştılar? Fethullahçılar devlet sistemine yerleşmek istiyorlar. Amerika’dan da destek alıyorlar. Belki bugün değil ama geleceğe dönük olarak risktir bunlar.”

Görüldüğü gibi Öcalan’dan Karayılan’a kadar PKK yöneticilerinin yaptığı tüm açıklamalarda Fethullahçılar hedef alınmıştı. Peki Gülen’i önce “İkinci Humeyni” diye tanımlayarak tehlike olarak gösteren sonra da “Sonuçta Erzurumlu bir köy imamı” diye küçümseyen Öcalan’ın Fethullahçılarla ilgili bu manevrası ne anlama geliyor?

Öcalan, Fethullahçıların devlet içindeki örgütlenmelerinin tehlikeli boyutlara ulaştığının farkına mı vardı?

Birileri PKK liderinin kulağına Kürt sorununun Fethullahçılar olmadan çözülemeyeceğini mi fısıldadı?

Yoksa Gülen’in ikamet ettiği Amerika’dan İmralı’ya “uzlaş” mesajı mı gitti?..

Son soru daha önemli; acaba uzun süredir Abant toplantıları, Kuzey Irak’taki yatırımları ve Güneydoğu’daki eğitim faaliyetleriyle Kürt sorununda “aktör” olmaya çalışan Fethullahçılar, çözüm haritasında pergeli ve cetveli ellerine mi aldılar?..

Öcalan’a son günlerde bir şeyler oldu... Ya küçücük hücresinde kafasını bir yerlere çarptı ya da Halfeti’nin Ömerli köyünde çocuklara imamlık yaptığı günleri anımsadı!..

Mehmet Faraç - Cumhuriyet, 18 Ağustos 2009

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails