11 Ağustos 2008

‘Kadife’ Savaş

Romantik isimli ‘devrim’lerden geçilmiyordu... ‘Turuncu devrim’, ‘pembe devrim’, ‘kadife devrim’, ‘gül devrimi’, ‘ayva devrimi’... (Sonuncuyu ben uydurdum.)

Gürcistan’da Saakaşvili’nin liderliğinde ayaklan(dırıl)an halk parlamento binasını basarken, televizyonlar canlı yayınlarla ‘kadife devrimi’ dünyaya yayarken sevinç gözyaşları sel gibi akıyordu. İşte Gürcistan da nihayet ‘özgürlük’ler âlemine romantik bir devrimle yatay geçiş yapıyordu...

Batı dünyası bayram ediyordu.

2003 yılı sonlarıydı...

Gel zaman git zaman Gürcistan’da bir şeyler oldu ama, artık canlı yayınlar yoktu. Saakaşvili’nin, Amerika Başkanı Bush tarafından tutulup kameralar karşısında havaya kaldırılan ‘kadife’ elinin bir demir yumruk gibi indiğini kimse fark etmedi. Bush’un desteğini arkasına alan Saakaşvili, Rusya’ya karşı ‘zafere kadar sürekli devrim’ ilan ederken, NATO’ya üye olmak istediğini açıklarken göklere yükselen alkışların gürültüsü içinde Gürcü halkının sefaletini de kimse görmedi. Yoksulluk ve işsizlik içinde debelenen halkın protesto gösterilerini, ‘kadife devrimciler’in şiddetle bastırdıklarını da kimse izleyemedi.

***

Çünkü ‘kadife devrimciler’, Kafkasya’daki bir stratejik kavganın sadece piyonlarıydılar. Allanıp pullanıp kadifelere sarılmış olmaları bu gerçeği uzun süre gizleyemezdi, gizleyemedi. Sözüm ona halka özgürlük, demokrasi, refah getireceklerdi. Getire getire savaş getirdiler.

Görünen o ki, bunu da çok acemice yaptılar. Ben olsaydım, Güney Osetyalıların üzerine tankları, topları gönderirken, ‘Acaba Rusya işin içine karışır da bu devle savaşa tutuşmak zorunda kalır mıyım?’ diye düşünürdüm. Saakaşvili’nin aklına gelmemiş demek ki... Dalgınlık herhalde... Amerika’ya mı güvendi ne? Belki de Amerika, Irak’ta yaptığı gibi uçak gemilerini, zırhlılarını, füzelerini alıp gelir, Rusya’yı bir temiz döver diye hesap etmiştir...

Dünkü Cumhuriyet’te Güney Osetya krizinin son yirmi yılı özetlenmişti. İş zaten bitmiş. Bu topraklarda yirmi yıldır Gürcü otoritesi yok. Adamlar özerkliklerini çoktan ilan etmişler. Kendi anayasalarını yapmış, güvenlik gücünü oluşturmuş, kendi cumhurbaşkanlarını seçmişler. Hatta bağımsızlık için referandum bile yapmışlar. (Kuzey Irak’ın kulakları çınlasın.) Güney Osetyalıların amacı Kuzey Osetya ile birleşmekmiş...

***

Gücü gücü yetene dünyası. Onun bunun piyonu, tetikçisi oldun mu, paçayı kaptırırsın, belayı da bulursun. Daha beş yıl geçmeden ‘kadife devrim’in bir savaş makinesine dönüşmesi başka nasıl açıklanır ki?.. Halkına barış, huzur, refah getirmek yerine, baskı, şiddet ve savaş getirenlerin sonu hiç de hayırlı olmuyor.

Denebilir ki, ‘Ne yapsın adamcağız, kadife devrimden sonra, Güney Osetya sorunu, Abhazya sorunu hiç yakasını bırakmadı ki’...

Doğrudur ama cevabı da hazırdır: O zaman yaptığın işe devrim demezsin. Kadife devrim hiç demezsin. ‘Kadife devrim’in önünde dörtnala koşarken bu sorunları bilmiyor muydun?

Hikmet Bila - Cumhuriyet, 10 Ağustos 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails