01 Temmuz 2008

Fethullah’a ABD’den Yargı Darbesi

Haberi önceki gün Ankara’da öğrendim; dün sabah da İstanbul’da Fethullahçı Zaman gazetesinin manşetine baktım:

“Adalet tecelli etti, Gülen’in beraat kararı kesinleşti...”

İki gündür sevinçten uçuyorum...

Fethullah Gülen on yıldır gurbet ellerde yaşıyordu...

Kolay değil, ABD’de yaşayıp Atlantik ötesinden gazetelerini, televizyonlarını, finans kuruluşlarını, okullarını, yurtlarını, hastanelerini yönetmek...

Ekrem Dumanlı, Fethullah Gülen’i çok özlemiş belli. O da “Mahkeme kalplerdeki kararı tescil etti” diye başlık atmış yazısına...

İki ayrı haber Fethullah’ın müritlerini coşturmuş...

Birinci haber:

Foreign Policy adlı dergi Fethullah Gülen’i “Yaşayan en büyük 100 entelektüel” anketinde birinci seçmiş. Orhan Pamuk dördüncü olmuş.

Vay be!..

Onlar kanat takıp havalanadursun, benim

göğsüm kabardı...

İkinci haber:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun oyçokluğu ile aldığı karar: “Suçlamaları kanıtlayacak hiçbir delil yok, beraat...”

Bir üçüncü haber...

Bu haber nedense Zaman gazetesinde yok...

Oysa bu haber çok önemli...

Haber Hürriyet’in 27. sayfasında. Razi Canikligil (New York) imzalı haberin başlığı şöyle:

“ABD’den yeşil kart alamadı, bir ay süresi kaldı...”

Yeşil kart alamayan kim?

Fethullah Gülen!..

Bu haber bomba!..

Hürriyet’in birinci sayfasında yer alması gerekmez mi?

***

Türkiye-Almanya yarıfinal maçı neredeyse tam sayfa Hürriyet’te...

Yine de birinci sayfasında yer bulabilirdi Hürriyet’in...

Zaman’ı Yaysat dağıtıyor, ne olur ne olmaz...

Hürriyet’in haberini okuyorum:

“ABD’de oturma, seyahat etme ve çalışma izni sağlayan ‘Green Card’ (Yeşil Kart) için yaptığı başvuru ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi tarafından reddedilen Fethullah Gülen, kararın düzeltilmesi için açtığı davayı kaybetti.

Mahkeme, Gülen’in ‘olağanüstü yetenekli eğitimci’ statüsünde Yeşil Kart alabilmesi için öne sürdüğü argümanları yetersiz buldu.

Göçmen bürosunu haklı bulan Pennsylvania Doğu Bölgesi Mahkemesi yargıcı Stewart Dalzell’in kararı sonrası Gülen’in bir ay içinde ABD’yi terk etmesi gerekiyor.

Ancak yasalarda açıkça belirtilmediği için bu süre kesin değil. Kaçak olarak ülkede kalabileceği bu sürenin de 6 aya kadar uzayabileceği belirtiliyor.”

Ne yapacak şimdi Fethullah Gülen ve müritleri?

İşleri zor!..

Acaba Fethullah Gülen Türkiye’ye mi gelecek yoksa İngiltere’ye mi yoksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne mi gidecek?

Ben, Türkiye’ye gelmesinden yanayım!..

Gelsin.. işin başına geçsin!..

Kadrolar tamam. Herkes görevinin başında.

ğrendiğim kadarıyla, din baronu Türkiye’ye gelmek istemiyormuş bir yıl daha...

Her neyse!..

Hürriyet’in haberini okumayı sürdüreyim:

“Göçmen bürosunun yanı sıra Yurtiçi Güvenlik Bakanı Michael Chertoff ve FBI Direktörü Robert S. Mueller’den de şikâyetçi olduğu davada Fethullah Gülen’i, Klasko, Rulan, Stock&Seltzer avukatlık bürosu savundu.

Göçmenlik bürosu ise Eyalet Savcısı Patrick Catherine Frye tarafından savunuldu.

Avukatları, dava dilekçesinde Gülen’in Türkiye’nin en önemli dini lideri, dini hoşgörü savunucusu ve dünyanın sayılı eğitimcilerinden biri olduğunu iddia etti.

Gülen için 1992’de Pennsylvania’da ‘Golden Generation Worship and Retreat Center Inc.’ tarafından ‘özel göçmen din görevlisi’ statüsünde vize başvurusu yapıldığı ifade edildi.”

***

Oldu mu şimdi; Fethullah’a bu yapılır mı?

Aklıma Hakan Yavuz’un Reuters Ajansı’na yaptığı açıklama geldi...

Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen’in eski eşi olan ve bir dönem Fethullah Gülen’e yakınlığıyla tanınan, Utah Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersi veren Hakan Yavuz, din baronunun eylemlerini söyle anlatıyordu:

“Bu siyasi bir hareket... Ve her zaman da öyle oldu. İktidarın çok önemli olduğunu düşünüyorlar. Türkiye’yi ileride dindar dünyanın merkezine dönüştürecek ve ülkeyi İslamlaştıracak elit bir sınıf yetiştirmek istiyorlar. Bu şu anda ülkedeki en güçlü hareket. Medyada, Eğitim Bakanlığı’nda ve polis teşkilatı içinde güçlüler... Bugün geldikleri nokta beni korkutuyor. Toplumda onların karşısında denge yaratacak başka hiçbir hareket yok...”

Bitmedi...

Devamı yarına!..

Hikmet Çetinkaya - Cumhuriyet, 26 Haziran 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails