01 Temmuz 2008

Kepenk Kapatma Davası

Siyaset, AKP’ye yönelik kapatma davasına kilitlendi ama, ekonomiden gelen haberler toplum gündeminin şu zemine oturduğunu gösteriyor:

Kepenk kapatma davası...

Piyasadaki durgunluğa enflasyon, enflasyona elektrik zamları, bütün bunların üstüne AKP’nin kendisinden ve çevresinden başka bir şey düşünmeme, her olumsuzluğu da kapatma davasının üstüne yıkma densizliği eklenince gerçek dava “kepenk kapatma” oldu...

Ankara Ticaret Odası’nın rakamlarına göre, içinde bulunduğumuz durum, 2001’den daha ciddi. 2001’de yeni kurulan her 100 şirkete karşılık 35 şirket kapanmıştı. 2008’in ilk 5 ayında bu rakam 100’e karşı 54 oldu.

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken kepenk kapanmalarının yanı sıra bir başka gerçeğe dokunuyor:

“Veresiye defteri kabardı... Raflar boşalıyor...”

Gidiş, uzun süredir sessizliğini koruyan, neredeyse Türkiye İstirahat Odaları Birliği’ne dönüşen Ziraat Odaları Birliği’nin üst yönetimini de hareketlendirmiş görünüyor.

Tablonun özeti şu:

Geleneksel olarak sesini fazla yükseltmeyen kesimler de gidişten yakınmaya başladı.

***

Bize göre son ayların en güzel demeci ekonomiden sorunlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in elektrik zammı değerlendirmesiydi. Bakan bey buyurdu ki:

“Elektriğe zammı vatandaşın tasarrufa yönelmesi için yaptık.”

Bu mantıkla sorunlar çözülüyorsa, o zaman gıda fiyatlarını yükseltin. Vatandaş açlığa alışsın, yemek yemeden çalışmayı öğrensin. Nasreddin Hoca örneği, tam açlığa alışınca... İşler yoluna girsin!

Bu gidişle evde ampul yakmak da lüks hale gelecek...

Elektriğe yılbaşında yüzde 20, yıl ortasında yüzde 21 zam yapıldı. Toplam yüzde 40’ın üstüne çıkıyor ama, bu hesap yanlış. Sanayide kullanılan elektriğe yapılan yüzde 22’lik zam kime yansıtılacak?

Herhalde hükümete değil!

Tabii ki tüketiciye... Bu durumda yurttaşın elektrik zammından etkilenme oranı yüzde 60’a kadar çıkacak...

Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Musa Çeçen’in hesabına göre, 4 kişilik ailenin salt elektrik gideri 100 YTL’yi bulacak. Dün, asgari ücret açıklandı:

503 YTL...

Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin bütçesinin yüzde 20’si elektriğe gidiyor. Bu durumda geçinebilene artık elektrik çarpsa fark etmez... Yüksek gerilim hattı bile mutfaktaki gerilime vız gelir!

***

AKP iktidarıyla birlikte neredeyse tümüyle unutulmaya yüz tutmuş bir tanım var:

Üretim ekonomisi!

Ee, tüketmenin tadı varken, üretmenin lafı mı olur?

Tüketim ekonomisinin yanına bir de satış ekonomisini ekledin mi, oldu bitti... AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin toplam borcu 150 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkarken, aynı zaman diliminde 200 milyar dolarlık satış yapıldı... Gerçek anlamda borcumuzun 700 milyar doları bulduğunu söylemek abartma olmaz.

6 yılda kolay yoldan satılabilecek bütün değerleri bitiren hükümet, gündemine toprak satışını almış görünüyor. GAP bölgesindeki altyapı yatırımları buradaki toprakları daha da cazip hale getirecek... Sonra gelsin petro-dolarlar.

Arap ülkeleri gelecekte gıda ürünlerinin petrol ürünlerinden daha değerli hale geleceğini görüyor, yatırımını ona göre yapıyor.

Ya biz?

Siyasette atış...

Ekonomide satış...

Mustafa Balbay - Cumhuriyet, 1 Temmuz 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails