04 Temmuz 2008

Rejim

EĞER sonradan kıvırtıp "İngiliz gazeteci yanlış anlamış, tercüme hatası yapılmış" demeyeceklerse "askeri darbe girişimi anılarını açığa çıkarma" uzmanı olarak sivrilen "Türkiyeli" bir gazeteci şöyle demiş: "İnsanlar Türkiye'nin krizde olduğunu söylüyor ve haklılar da. Ancak hangi devrim politik kriz olmadan gelmiş ki? Bugün yaşadığımız yeni bir rejimin doğum sancılarıdır."

İngiliz The Independent gazetesi dün böyle yazmış. Kamuoyunun ne olduğunu bilmeden dehşetle izlediği ve bir yıldır sürdürülen "Ergenekon Soruşturması"nın son "büyük gözaltı" operasyonunun özeti işte bu:

Türkiye’de yeni bir rejim kuruluyor!

Türkiye'de özel olarak yayımlanan bazı gazetelerin "başyazar"ları da aynı görüşü dillendiriyor: "Artık yeni bir Türkiye'ye hazırlanın. Tarihimizde ilk kez rastladığımız bu operasyon, tarihimizin bir döneminin de sona erdiğinin işareti."

ABD tarafından Türkiye'ye iliştirilmiş gazeteciler, akademisyenler, siyasiler, sermayedarlar adını daha önce "İkinci Cumhuriyet" olarak kurdukları "yeni rejim"in "tam demokrasi" olacağını müjdeliyorlar!

Avrupa tarafından sırtları sıvazlanan mandacılar, işbirlikçiler zil takıp oynayarak yeni bir rejimle kucaklaşmaya hazırlanıyor.

Fakat şu işe bakın ki çoğu dönek solcu olan "liboş" takımı Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak için dincilerle kol kola yürüyor ve hiç utanmadan, sıkılmadan her türlü antidemokratik, faşist yöntemlere alkış tutuyor!

Bunlar, bu iliştirilmiş kişiler; İran'da şah rejimine karşı komünistlerle mollaların işbirliğinin sonuçlarını göremeyecek kadar aptal olabilir mi?

ABD'nin maddi-manevi her türlü desteğine mazhar olduklarına göre aptal olmadıkları kesin. O halde? Yeni bir rejimin doğum sancıları nedeniyle ıkınırken gözlerini kapattıkları için gerçekleri göremiyor olabilirler!

Son bir not: Independent gazetesi iki emekli orgeneralin meşhur yazar Orhan Pamuk'a suikast düzenlemek isteyen çeteyle bağlantısı nedeniyle gözaltına alındığını yazıyor. Fransızların ünlü haber ajansı AFP de İlhan Selçuk gözaltına alındığında aynı iddiayı gündeme getirmişti. Rejimin değiştirilmesinde "Orhan Pamuk" kod olarak mı kullanılıyor ne!

Delikanlı RTE’nin güneşli afişleri

ESKİ bir reklamcı olarak meraka kapıldığını söylüyor Hüseyin Güven ve İstanbul’un sokaklarında gezerken kapıldığı merakı şöyle anlatıyor: “AKP’nin kapatılma davasına örtülü bir yanıt olarak RTE’nin delikanlı edasıyla çekilmiş fotoğraflarının yer aldığı ‘karanlık ve güneşin doğuşuna tanık olmak’ konulu propaganda kampanyası var ya... Her köşe başında, üst geçitte, yaya geçidinde, köprüde, reklam panolarında bez afiş olarak, baskılı olarak, serigraf olarak binlercesi yer alıyor. Başka kentlerde var mı bilmiyorum ama İstanbul bunlarla dolu. Merakım bunların bedelinin kim tarafından, nereye ve hangi kaynaktan ve hangi pazarlıklarla ödendiği. Çünkü bildiğim kadarıyla bunların baskısı falan bir yana yayınlanması büyük bütçeler gerektiriyor. Acaba AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kuruluşlara bunların parası ödeniyor mu? Açıkhava reklamında uygulanan ‘rüsum’ bedelleri ne kadardır ve ödeniyor mu? Ticari bir işletme aynı alanları kullansa vereceği para ile ‘karanlık-güneş’ kampanyasının arasındaki fark nedir? Ne bileyim, merak ettim işte.”

Deniz Som - Cumhuriyet, 3 Temmuz 2008

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails